Tasarımda Alanın Çok Yönlü Olması
Evimiz çok yönlü olmaktan uzaksa, bu, sahip olduğumuz her eşya ve alandan en iyi şekilde faydalanamadığımız anlamına gelir.
Bir mekanı dekore etmek söz konusu olunca, alan ve içindeki elementlerin dağılımı, planlanması en zor görevlerden bir tanesidir. Tasarım ve işlev arasındaki uyum, çevremiz için mimari bir çözüm ararken dikkate almamız gereken en önemli noktadır.
Çoğu durumda, problem, mevcut alanın fiziksel ölçülerinden kaynaklanmaz. Mümkün olduğunca işlevsel ve hoş görünümlü bir alan oluşturmanın arkasında yaratıcılık ve marifet yatar.
Çok yönlülük evlerin vazgeçilmez bir özelliğidir. Her zaman bir alanın çok yönlü olma potansiyeline dikkat etmeli ve bu durumdan en iyi şekilde faydalanmalıyız. Bir alanı doğru bir şekilde düzenlersek eğer, ona, değişen ihtiyaçlarımıza uyum sağlama yeteneği vermiş oluruz. Çok yönlü bir alan işlevsellik ve pratiklik barındırır, bunu unutmayın.
Her alan, elde etmeyi hedeflediğimiz tarza bağlı olarak farklı bir karakter sahiplenir. Kişisel zevklerimiz ise tasarladığımız alana daha samimi ya da daha ciddi bir hava katabilir.
Bir odadaki mobilya ve aksesuarlar da bu açıdan önemli rol oynar. Öyle ki, çevremizi ayırt edici kılmamıza ve fonksiyonelliğe olanak tanırlar.
Peki, elimizdeki alan çok küçükse ne yapmalıyız? Bu durumda, en önemli nokta mevcut alandan en iyi şekilde faydalanmaktır. Bunun yanı sıra, ancak ve ancak tasarım açısından da güzel sonuçlar elde edersek bu durum bizi bütünüyle tatmin edebilir.
Bu yazıda, aradığınız tarzı yakalamaya çalışırken, aynı zamanda, alan konusunda nasıl başarılı olabileceğinizi açıklayan birtakım noktalara değineceğiz.
Mobilyalar nasıl doğru yerleştirilir
Muhtemelen, evinizdeki alandan yeterince faydalanabiliyor musunuz ya da mobilyalarınızı mümkün olduğunca işlevsel hale getirebildiniz mi diye merak ediyorsunuz. Bu bölümde sizlere mobilyaları ideal bir şekilde yerleştirebilmek hakkında bazı ipuçları paylaşacağız.
Piyasada alan ve odaları birbirinden ayırmanıza olanak tanıyan çok sayıda element var ancak hiç kuşkusuz aralarında en yaygın olanları kanepe ve raflar.
Kanepeler, “sohbet alanı” diye tanımladığımız bölgeyi yaratır. Örneğin, bir sehpa etrafına bir grup mobilya yerleştirebilirsiniz. Koltuklar, halı ve bir kanepe hayal edin. Ve onları birbirinden çok uzak noktalara koymayın. Aksi halde bir boşluk hissi yaratabilirsiniz. Çok fazla yakın olmamalarına da dikkat edin çünkü bu durumda da kalabalık bir oda havası yaratabilir. Mevcut alanı yormamalı, en basit haliyle, bir denge hissi yaratmaya odaklanmalısınız.
Raflar “taklit duvarlar” olarak evinize hizmet edebilir ve eşyalarınızı düzen içerisinde tutan elementler olabilirler. Örneğin, rafların yüksekliğiyle oynayarak, mutfak ve yemek odası arasında bir alan yaratabilirsiniz.
Dekorda çok yönlülük: çok yönlü stiller
Sırada, çok yönlü ve pratik olmalarıyla öne çıkan birkaç tane dekor tarzı var.
Endüstriyel stil
Bu tarz, New York şehri ve onun 1950’lerdeki endüstrisinin mimari yapısından esinlenir. Endüstriyel stilde, temel görsel bileşenleri eski tuğla ve metalik malzemelerle oluşturulur. Buna ek olarak, açıkta kalan çelik ve ahşap elementler de yaygın olarak kullanılır. Genelde soğuk, kırsal ve biraz da kaba olarak betimlenir. Bu stil, içeriğindeki malzemelerden ötürü alanda biraz derinlik hissi yaratmaya çok müsaittir.
İskandinav stili
Bu tarz Norveç, Danimarka ve İsveç gibi Kuzey Avrupa’daki soğuk ülkelerden esinlenir. Bu ülkeler tasarımlarında kendi işçiliklerini ve endüstriyel becerilerini kullanmalarıyla bilinir. Ahşap ya da mermer gibi çok sayıda doğal malzemeyi açık renkler ve düz çizgilerle kombine ederler. Tasarımlarının temeli basitlik, konfor ve her şeyden önce işlevselliğe dayanır. İskandinav stil, alandan tasarruf etmek için çok idealdir, çünkü evinize derinlik katan doğal unsurlardan faydalanır.
Etnik stil
Bu tarzın odak noktası, düz çizgilerin yanı sıra sağlam ve güçlü mobilyalar kullanmaktır. İskandinav stile çok benzer, yalnızca bir nebze daha bohemdir. Buna ek olarak, çeşitli kültürlere ait farklı aksesuar ve unsurları kullanmaya çok daha fazla odaklanır. Bu stil sayesinde, evinize biraz karakter ve öznellik katarak benzersiz bir alana sahip olabilirsiniz.
Kırsal stil
Kırsal stil, banliyö ya da şehir evlerine açık hava ya da ormanlık alan tadı katmaya odaklanır. Eviniz kırsal tarzda tasarlanmışsa işi bir adım ileriye götürüp ona taşra havası katabilirsiniz.
Her şey doğa ve kırsal odaklı olduğu için ahşap bu stilin ayrılmaz bir parçasıdır. Evinizde mümkün olduğunca çok sayıda doğal element olsun istersiniz. İçinde bulundukları ortama yeşillik ve tazelik kattıkları için bitkilerden faydalanabilirsiniz. Kırsal tarzda bir ev hem rahat hem de samimi bir evdir, unutmayın.
Sonuç olarak, bütün bu stiller malzemeleri minimal bir yaklaşım içerisinde kullanır ve alanda ferahlık hissi yaratır. Hangi stilin sizin kişiliğinize en uygun olduğunu keşfetmeniz bu noktada çok önemlidir; ancak bu şekilde evinizden en iyi şekilde yararlanabilirsiniz. Bu nedenle, amacınız işlevsel ve çok yönlü bir eve sahip olmaksa, bu tarzlardan herhangi biri sizin için mükemmeldir.