Parfüm ve Mimari - Kokudan Görünüme
Parfüm ve mimari birbirinden çok farklı iki dünya. İlgi çekici ama garip bir şekilde hayatı güzelleştiren bu iki sanat alanı, kendilerini sonradan fiziksel bir form alacak olan soyut kavramların yaratılmasına adamış durumda.
Her iki sektör de, geleneksel kapsamlarının dışına çıkarak, aniden yepyeni bir boyut kazanan malzeme ve bileşenler kullanıyor. Kısacası, aslında, mimarlık da, diğer birçok sanat dalı gibi, parfüm endüstrisi üzerinde büyük bir etkiye sahip.
Bir bina tasarlarken, bir mimar, aynı koku üretenler gibi, hayal gücünü harekete geçirmeye çalışır. Mimarlar da, yarattıkları görüntülerle, bizi en mutlu olduğumuz bir zaman ya da yere taşıyorlar ve bir anı ve deneyimler dalgası yaratmayı hedefliyorlar.
Bazı şirketler, tasarımlarında, daha geniş bir kitleye hitap edebilmek için, bildiğimiz o küçük parfüm şişelerinin albenisinden ve gücünden yararlanmayı başarıyorlar. Aslında, bu parfüm üreticilerinin birçoğu, bu şişelerin tasarımında, ilhamlarını mimarlık dünyasından alıyor.
Parfüm markalarının imaj yaratmak ve sürdürmek konusunda başarı sağlayabilmelerinin en önemli yollarından biri de güzel ambalaj kullanmaları. Aslında, parfüm şişeleri o kadar önemli ki, bu şişeler, şirketin kendisini, bir sembol gibi temsil ederler.
Parfüm ve mimari dünyaları bir araya geldiklerinde, gerçekten inanılmaz tasarımlar ortaya koyabiliyorlar. İsterseniz, hep birlikte, buna en ilginç örneklerden bazılarına göz atalım:
Donna Karan için Zaha Hadid’in tasarladığı Woman
Son dönemin mimarlarından İranlı tasarımcı Zaha Hadid, bu eseriyle, ürün tasarımı dünyasına olağanüstü bir miras bıraktı. Hadid, bir tasarımcı olarak, sadece birkaç ayakkabı koleksiyonu da yaratmakla kalmadı, aynı zamanda kadın parfümü olan Woman modeli için bu çarpıcı şişeyi tasarlamak üzere Donna Karan ile beraber çalıştı.
Donna Karan bu parfümü karmaşık bir ürün olarak nitelendirmiştir. Yoğun duygu ve değişik hislerle dolu olan bu kokuyu, aslında bir kadının zihniyle özdeşleştirdi. Hadid’in çalışmalarındaki karmaşıklıkları da ifade etmenin daha iyi bir yolu var mıydı acaba?
Hadid’in mimari çalışmalarında sıkça kullandığı cesur çizgiler, bu yaptığı tasarıma da ilham verdiler. Zarif ve kıvrımlı şekliyle son derece kadınsı bir tasarım olan ve oldukça güzel bir siyah camın şekillendirilmesiyle oluşturulmuş bu tasarım, Women parfümünün şişesine enerji ve hareket kazandırıyor.
Ben hala imkansıza inanıyorum.
–Zaha Hadid
Parfüm ve mimari, The One Sport, Dolce & Gabbana
Bu parfümün şişesi, neredeyse Eski Yunan şehirlerinde kullanılan sütunlara benziyor. Klasik Dor Düzeninin tipik karakteristiklerine sahip olan bu şişenin simetrik, düz çizgili, sağlam ve blok şeklinde bir tasarımı var. Bu şişe, Tarragon’daki Roma dönemi kalıntılarının bulunduğu yerde reklam çekimi yapan Dolce & Gabbana tarafından üretilen The One Sport kokusu için seçildi.
Bu, aslında, mimarinin parfüm şişelerini nasıl etkilediğinin mükemmel bir örneği. Bu tasarımı talep eden Dolce & Gabbana, ekibine yeni şişelerinde temel fikir olarak bir cam sütun kullanılması talimatını verdi.
La Nuit de L’Homme, Yves Saint Laurent
Dolce & Gabbana örneğinin ardından, Yves Saint Laurent’teki tasarımcılar da bu güçlü tasarımı yaratmak için mimariden ilham aldı. Bu parfüm şişesi de, La Nuit de L’homme, ilhamını Eski Yunan kentlerinin sütunlarından aldı. Ancak, bu örnekte, tasarımcılar farklı bir malzeme seçtiler.
Füme camdan yapılmış bu şişenin üstünde, Dor sütununu taçlandıran büyük bir geometrik kapak bulunuyor.
Parfüm ve Mimari, Kenzo’dan Flower
Bu ikonik şişe, geniş bir parfüm şişesi tasarımı kataloğuna sahip olan Fransız sanatçı Serge Mansau tarafından tasarlandı. Bu şişe, ilk olarak 2000 yılında, çarpıcı ve minimalist bir tasarımla piyasaya çıktı.
Şeffaf ve stil sahibi bir cam kuleye benzeyen şişenin içinde, zarif görüntüsüyle tek bir gelincik çiçeği yer alıyor. Bu sade ve güzel çiçek, duyuları uyaran bir tarzda, dünyevi ve dik başlı bir kokuya sahip.
Mansau’nun gerçek üstü bu tasarımı, bu sadelik seviyesi ile neredeyse cüretkar bir eser ve bu özelliği onu markanın bugüne kadar ürettiği en ikonik şişelerden biri haline getiriyor.
Very Irresistible, Givenchy
Bu parfüm şişesi, kıvrımlı kadın vücuduna karşı sergilenmiş stil sahibi bir saygı gösterisidir ve duygusallığı en saf haliyle temsil eder. Cent Degrés mimarlık ve tasarım firmasının başına geçen Pablo Reinoso, 2003 yılında, Givenchy’nin Very Irresistible parfümü için bu şişeyi yarattı.
Şişenin kendisi üçgen şeklinde ve ışığın, camın yumuşak pembe tonunu ön plana çıkarmasına ve bu ton içerisinden süzülerek gelmesine müsaade eder. Bu şişeyle Givenchy, kadınlığın en gizemli halini ortaya çıkartma arayışına girmiştir.
J’adore, Dior
Bu tasarım ilhamını Dior’un ilk zamanlarından alıyor. Bu şişe, şirketin ilk ürettiği parfüm olan New Look’un sahip olduğu estetik anlayışından esinlenilerek üretilmiştir ve amfora şeklindeki bu ilk kristal şişeye bir saygı sunumu anlamı taşır. Bu orijinal versiyon, Fransız takı ve mobilya tasarımcısı Hervé van der Straeten tarafından ortaya konulmuştur.
J’adore parfümü için yaratılan bu güzel şişe, zarafetin ve kadınlığın sembolü olarak tasarlanmıştır. Uzun bir boyun ve abartılı bir “bel”e sahip tasarımı ile kıvrımlı, narin bir şişedir. Piyasaya ilk sürüldüğü zamandan bu yana, bu tasarım, bazı sınırlı sayıda üretilecek şişeler şeklinde tasarlanmak üzere de bir dizi dönüşüm geçirmiştir.
Gördüğünüz gibi, parfüm ve mimarinin pek çok ortak noktası bulunuyor. Parfümlerin pazarlanması söz konusu olduğunda, bu şişeler, dünya çapında ün sahibi ürünler yaratacak kapasitedeki son derece güçlü araçları temsil edebiliyorlar.
İlginizi çekebilir ...