İç Mimar Sophie Paterson
Her hafta farklı bir iç mimar ile yakından ilgileniyoruz. Bu hafta size başka bir gelecek vadeden tasarımcıyı göstermek istiyoruz. İç tasarım dünyasında sadece on yıllık deneyimiyle, en iyi İngiliz tasarımcılar arasında ünlenmiştir. Sophie Paterson’dan bahsediyoruz.
İç tasarımda, bir tasarımcı belirli bir tarzın sembolü haline geldiğinde, bu tasarımcı başarıya ulaşır ve uluslararası bir isim haline gelir. Sophie Paterson da bu tasarımcılardan biridir.
Sophie Paterson’un tarzı, klasik çağdaş tasarımdan rustik lükse doğru bir dönüşüm geçirdi. Bu, pek çok hayran edinmesini sağlamış ve kendine ait bir isim kazanmış bir tarz.
Sophie Paterson’dan İlham
İç tasarım stüdyosunu 2008 yılında açtığından beri, Paterson çağdaş ve şık dekoru bir arada kullanmıştır. Stüdyosu kapıları açıldıktan sonra, kompozisyonlarında lüks bir karakter sürdürürken, rustik unsurları projelerine entegre etmeye başladı.
Rustik ama dönüştürülmüş dekoratif aksesuarlar kullanarak bunları başarıyla birleştiriyor. Sadece kırsal parçaları karmaşık bir dekora katmakla kalmıyor. Sophie’nin rustik detayları tipik olarak renk paletindeki değişimlerdir.
Çalışmalarında sıklıkla büyük, gri, rustik sepetler kullanır. Paterson ilhamının büyük bir bölümünü karmaşık şehir projelerinde ustaca hayata geçirdiği İngiliz kırsalında bulur.
Sophie Paterson’in rustik zarafeti
Paterson’ın stili rustik unsurlar ve cesur lüks arasında mükemmel dengeyi buluyor. Mükemmel karışımıyla, taze ve zamansız görünen rahat, zarif alanlar yaratır.
Antikalara olan aşkı, tarzını sadece kendisine ait yapan bir başka gizli anahtardır. Paterson antika koleksiyonuna olan tutkusunu dile getirmiştir.
Tarzındaki bir diğer anahtar, olağanüstü renk kombinasyonları, ayrıca iç tasarım tarzının omurgasını oluşturan malzemeler ve kaplamalarıdır. Paterson çok parlak kumaşlardan uzak durur. Ayrıca bir odanın doğal, rustik hissini azaltan sentetik kumaşlardan da kaçınır.
Renkler ve malzemeler
Genç tasarımcının yıldız renkleri griler, maviler, kremler, bej ve taba rengidir. Onları bir baz olarak kullanıyor ve onları altın, sarı, yeşil, kırmızı ve mor gibi daha yoğun renklerle mükemmel bir şekilde birleştiriyor. Bu renkler çok doğaldır ve asla göze batmaz.
Paterson’ın malzeme ve kaplama seçimi oldukça doğaldır. Ahşap, gri hasır, deri, keten, yün ve sisal halılar gibi rustik malzemeler, ipek, parlak tahtalar, kadife ve kaşmir gibi daha lüks kaplamaların yanı sıra bulunmaktadır.
Mobilya ve aksesuarlar
Tasarımları için Paterson her zaman klasik ve antika mobilya parçalarını seçer. Keten örtülü ve rustik yüzeyli süpürgelikli kanepeler bu tarzın oldukça karakteristik bir özelliğidir.
Bu parçaları modaya uygun aynalar, suni deri aksesuarlar, zarif sanat eserleri ve lüks bir ortam sağlayan nesneler gibi çok modern unsurlarla kullanıyor.
Keskin algısı her iki dünya arasında mükemmel bir denge sağlıyor. Doğru rustik unsurları seçmenin anahtarı, turuncu veya sarı renkteki herhangi bir şeyden kaçınmaktır. Öte yandan sisal ve hasır gibi doğal unsurlar gri veya kahverengi olmalıdır.
Ne kadarının yeterli olduğunu bilmek
Usta iç mimar, rustik lüksün ne zaman ve nerede işe yarayabileceğini bilmenin önemli olduğunu söylemektedir. Örneğin, mutfak ve banyolar için her zaman güvenli bir seçimdir. Oturma odası gibi büyük odalarda ise lüks, rustik dekordan daha yoğun olmalıdır. Aynı şey yatak odası için de geçerlidir.
Tasarımcıya göre, lüks bir ortam diğer daha sade olanlarla birleştirilen büyük unsurlarla bir araya geliyor. Zarif rustik unsurlar daha rahat ve sıcak bir ortam yaratmanıza yardımcı olur.